29 Aralık 2007 Cumartesi

Dünyanın en yüksek ahşap kulübesi

Eski gangstere ait bu ev, dünyanın sekizinci mucizesinden başka bir şey değil. Rusya’nın kuzey batısında bulunan Arkhangelsk, kentinin siluetini değiştiren dünyanın en yüksek ahşap evi 44 metre yüksekliği ve 13 katıyla Londra’daki Big Ben kulesinin yarısına kadar geliyor.
Kabarık sabika dosyasına sahip Nikolai Sutyagin’in 15 yıl yaptığı bu ev, halen tamamlanmadı ve kent yönetimi evi yıkmakla tehdit ediyor.
1992 yılında evin inşaatına başladığında 2 katlı ev yapmak istediğini söyledi. Kentin en zengin insanı olarak bu evin komşulardan daha yüksek olması öngörülüyordu ama o zaman Guinness rekorlar kitabına gireceği hiç düşünülmedi.
Japonya ve Norveç gezilerinde ahşap evler gören Sutyagin , çatı mekanını yeterince yi kullanmadığı gerekçesiyle inşaata devam kararı verdi.
Sutyagin "Başlangıçta üç kat ekledim ama mantar gibi biçimsiz görünüyordu. Böylece bir kat daha yaptım yine gerektiği gibi görünmüyordu. Devam ettim ve bugün gördüğünüz mutlu bir kazadır." dedi.
Diğer sebepler de vardı. Sovet Birliğinin halkın kullandığı zemin katlı evde büyüyen Sutyagin tek başına yaşamaktan kendisini yalnız hissettiğini söyledi.
Evi, kadınları için mükemmel bir aşk yuvası olmasının yanısıra inşaat şirketinin 18 idarecisini bile barındırabiliyordu.Sutyagin ve arkadaşları, sevgilileriyle birlikte gizli kalmaları için bahçesinde 5 katlı banyo yaptırdı. Ancak Sutyagin ruyasını hiç bir türlü gerçekleştiremedi. 1998 yılında haraççılık. gerekçesiyle 4 yıllık hapise çaptırıldı. Daha önce de iki kez aynı suçlama yüzünde ceza evinde bulunan Sutyagin yalan yere suçlandığını savundu.
Hapishanede bulunduğu sırada Sutyagin rakiplerinin ekipmanını yok ettiğini,parasını çaldığını ve 5 arabasını Dvina nehrina attığını iddia etti.Böyle bir kader 1990’lı yıllarında diğer Rus zenginlerinin de başına geldi.
Sutyagin "hapishaneye girdiğimde milyoner şimdi ise parasızım" dedi.60 yaşındaki Sutyagin 32 yaşındaki Lena eşiyle birlikte ahşap evinin zemin katında, az ısıtılmış bir odada yaşıyor.Ruyasından kalanlar yavaş yavaş bozulmaya başlıyor. Buna rağmen Sutyagin’in cesaret gerektiren bu mimari eserinin , büyük bir kısmını kendi başına yapması ahşap evini olağanüstü yapıyor.
Uzaktan Japon Pagodası gibi görünse de yakından dev ağaçta yapılmış bir masal eve benziyor.Bu şekilde herkes düşünmüyor.Komşular bu evi bir ucube olarak görüyor.Sadece iki katlı binalara izin veren belediye yönetimi ise yangın sırasında tüm varoşun yok olacağından korkuyor. Bundan dolayı evi yıkmak için girişimde bulunuyorlar.Sutyagin kazanmak için ikinci kattında çatı yaptırdı ve ikinci kat üzerinde ki bölümün süs olduğunu iddia ediyor.

Haberin kaynağı

Hiç yorum yok: