19 Aralık 2007 Çarşamba

Sertab Erener Üsküp konserinde ısınmadı ve ısıtmadı


Sertab Erener, Üsküp’ün Universal salonunu tıklım doldurdu ama hem kendisi, hem de seyirci ısınamadı. Erener’in güçlü sesi, güzel yorumu ve anesinin bu topraklardan olduğunu da söylemesi durumu değiştirmedi. Sorun her zaman yüksek performans sergileyen Sertab Erener’de veya gerçek sanatçıları her zaman sıcak karşılayan Üsküp’lülerde değildi. Muhteşem olması beklenen bu konserin tek sorunu Üsküp’ün Üniversal salonunun çok soğuk olmasıydı. Sertab Erener sadece ilk şarkılarını atkı kullanmadan söyledi Bundan sonra atkısına sarılıp donduğunu gizlemedi. Diğer müzisyenler de arasıra kulis arakasında ısınmaya çalıştı. Müzisyenlerin yaşadıklarını seyirci de yaşadı.Seyircilerin büyük bir kısmı evden gidikleri montları çıkarmadı. Tüm bunlara rağmen Üsküp’lüler Sertab Erener’i ayakta alkışlayarak gerçek sanatçılara büyük saygı gösterdiğini bir kez daha kanıtladı.Bu konser Üsküp'te İstanbul günleri adlı organızasyon çerçevesinde düzenlendi.
Sertab Erener,1964 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Erken yaşlarda müzikle tanışan Erener, hassas bir yapıya sahipti. Hassas ve ince yapılı bu minyon kız, bir yandan onu çok erken bir yaşta, 11'inde yakalayan, tüm hayatını etkileyen kolit hastalağıyla, hastanelerle boğuştu, bir yandan ilk ve orta öğrenimini sürdürdü. Hastalığın verdiği acılardan, hasardan kendisini mutlu eden bir çıkış bulmuştu; annesi ona ilk piyano dersini aldırmıştı ve gelecek yaşamının özünü keşfetmesine neden olmuştu: Müzik.
İstanbul Belediye Konservatuvarı'nda başladığı müzik eğitimine Devlet Konservatuvarı'nda devam etti. Gelecek vaad eden bir sopranoydu. Altı yıllık eğitimin ardından profesyonel müzik kariyerine ses rengiyle, güçlü yorumuyla, perforansıyla hızlı ve sağlam adımlar atmaya başladı. İstanbul'un tanınmış ve elit kulüplerinde kendi orkestrasıyla, çeşitli büyük gruplarda, Sezen Aksu gibi ünlü sanatçıyla birlikte söyleyerek amacına doğru ilerledi. 1990'ların başında adı iyice duyulmaya başladı. Sezen Aksu, Sertab Erener'in en büyük destekçilerinden biriydi ve onun ilk albümünün prodüktörlüğünü üstlendi. Sezen Aksu'nun sözleri ve bestelerinin ağırlıkta olduğu ilk albümü "Sakin Ol" 1992'de yayınlandı.
950.000'lik resmi kayıtlı satışıyla, "En çok satan Albüm" olmayı başaran "Sakin Ol"dan sonra, 1994 yılında "Lal" geldi. Serdab Erener'in güçlü yorumuyla, Fahir Atakoğlu'nun melodik yapısı birleştiği "Lal"i, 1996'de "Sertab Gibi" izledi. Toplam 1.500.000'luk satış gerçekleşti. Dünyanın en iyi klasik müzikçilerinden biri olan Jose Carreras'la İstanbul'daki konserinde düet yapan Sertab, klasik müzikte de çok başarılı bir yorumcu olduğunu kanıtladı. 1999 yılında dördüncü albümü "Sertab"ı çıkaran Sertab Erener, müzik listelerinde 1 numaraya yükseldi. Piyasaya çıkışından 3 ay gibi kısa bir sürede 500.000 gibi bir satışa ulaşan bu albümüyle, Sony Music International tarafından platin plak ile ödüllendirildi. Yorumcu performansının ön planda olduğu bu albümde Sertab, severlerine Makber'den Mozart'a uzanan çok renkli bir müzik ziyafeti çekti. Ricky Martin'le "Private Emotion -Come to me"yle düet yapan Sertab Erener, 2000 yılında da Yunan sanatçı Mando'yla birlikte "Aşk" single'nı çıkarttı.Letonya'nın başkenti Riga'da yapılan 48. Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye adına yarışan Sertab Erener ve ekibi, "Every Way That I Can" adlı parçasıyla 167 puan alarak 1. oldu.Eurovision birincisi olduktan sonra ilk ingilizce albümü olan No Boundaries'i çıkardı. Bu albümün içindeki "Here I Am" adlı parça da büyük ilgi topladı.2005 yılında çoğunluğunu kendi söz ve müziklerinin oluşturduğu Aşk Ölmez adlı albümüyle bu kez daha olgun ve kendi halinde şarkılarla gündeme oturan Sertab, aynı yıl Eurovision için bir kez daha sahnedeydi. Everyway that I can, Eurovision Şarkı Yarışması 50.Yıl Özel şovunda, 50 yılın Eurovision birincileri arasında en iyi 9.şarkı seçildi. 2003 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Every Way That I Can adlı parçayla Türkiye'ye 1.lik getirmiştir. Mtv Avrupa Müzik Ödülleri 2007 de en iyi Türk Sanatçı dalında aday oldu.

Hiç yorum yok: