Türkiye’nin Üsküp Büyükelçiliği’nin bugün yayınladığı duyurusunda Makedonya Radyo Televizyonu’dan(MRT) PKK mensuplarının ”isyancı” veya ” savaşçı” yerine terörist olarak nitelendirilmesi istenildi.MRT müdürü Boris Stavrov'a gönderilen mektubu olduğı gibi yayınlıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti halkına ve toraklarına karşı Irak’ın kuzeyinden kaynaklanan terörizm faaliyetleri ile, Türkiye tarafından bunlara karşı alınan tedbirler hakkında ayrıntılı bilgi sunmak ve bu konuda kurumunuzca bir ksımı Batı haber ajanslarına atıfla yayınlan haberlerin hazırlanmasında özel bir hasasiyet rica etmek isterim.
PKK, 1978 yılında kurulan ve 1984 yılından ittibaren terör faaliyetlerine başlamış olan, Türkiye’nin parçalanması süretiyle Marksist-Leninis bir Kürt devleti kurmayı amaçlayan terör örgütdür.Bu amaç doğrultusunda PKK 23 yıllık bir süre içerisinde Türkiye’de 30.000 kişinin ölümüne neden olmuşturç PKK, taktik sebeplerle adını çok kez değiştirmiş,KADEK ve sonra KONGRA- GEL ismiyle de anılmıştır.Bugünlerde PKK/KONGRA-GEL , ABD,İngilter,Almanya, Fransa ve AB tarafından terörist örgüt olarak tanınmaktadır.Buna rağmen çeşitli basın organları PKK/KONGRA-GEL’in Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye karşı düzenli olarak yürüttüğü faaliyetlere atıfla bulunurken, örgüt mensuplarını “terörist” yerine ”isyancı” veya ” savaşçı” nitlendirmektedir. Batılı haber ajanslarından alıntı yaparken veya bu konuda haberler hazırlanırken, PKK/KONGRA-GEL’in teröristlerine bu atıfta bulunmamanın , örgütün yürütüğü propaganda faaliyetlerine kanmak ve bunlara alet olmak anlamına geldiğini dikkatinize getirmek isterim.Çeşitli medyaların, Türkiye’nin terörizmle mücadelesine ilişkin haberleri aktarma tarzında diğer bazı önemli hatalar da bulunmaktadır.Birçok medya organının, Türkiye Büyük Millet Meclisince 17 Ekim tarihinde kabul edilen tezkerenizn sebepleri ve terrorist örgütün Irak’ın kuzeyindeki faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmadığı anlaşılmaktadır.Irak’ın kuzeyinde PKK/KONGRA-GEL’in teröristörgütünün serbestçe kamplar kurduğu, burada teröristlerin intihar bombacılığı , patlayıcı yapımı ve mayın üretimi eğitimi aldığı, terrorist örgütün Irak ‘ın kuzey bölgesinden medya yayınları yaptığı, lojistik ihtiyaçlarını(silah, yiyecek, malzeme vs.) burada temin ettiği ve bu kampların Türkiye’ye saldırılar düzenlemek için kullanıldığı açıkça belgelenmiştir.Irak’ın kuzeyindeki kamplarda 3500’den fazla terrorist bulunmaktadır.Bu kampların tek amacı, Türkiye’ye karşı silahlı saldırılar düzenlemektir. Buna örnek olarak yakın zamanda yaşanan menfur saldırıları hatırlatmam gerekir.21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye’nin Hakkarı ilinin sınırında bulunan bir askeri karakola 100’ü aşkın terrorist doğrudan Irak üzerinden saldırarak12 askeri öldürdüğüne , son iki ay içerisinde de bu tür saldırılarda 40 sivil ve askerin can verdiğini üzüntüyle belirtmek isterim.Bu saldırılara acilen son verilmesi Türk halkının meşru beklentisidir.Tüm bunlara rağmen Türkiye başından beri sağduyulu bir tutum sergileyerk, öncelikli olarak Irak ve ABD’yle işbirliği yapmaya çalışmış, Irak’ın kuzeyindeki PKK/KONGRA-GEL kamplarının yerel yönetimin çabalarıyla kapatılması seçeneğine ağırlık verilmiştir. Türkiye, PKK liderlerinin Irak’ta yargılanmaları veya Türkiye’ye iade edilmeleri için yıllardır çaba göstermektedir.Irak hükümetinden kampların kapatılması, PKK’ya lojistik desteğin kesilmesi , yerel ve bölgesel medyalardan yararlanmasının engellenmesi talep edilmiştir. Bu amaçla Türkiye çeşitli anlaşmalar da imzalamıştır.Ancak, Türkiye ve Irak hükümetleri arasında Terörizmle Mücadele Anlaşmasının imzalnmasının ertesi günü, 29 Eylül 2007 tarihinde, teröristler Irak sınırımızda Türkiye hükümetinin yardımlarından faydalandıkları gerekçesiyle 12 köylüyü katletmiştir. Bu trajik olaylar, Irak hükümetinin ülkesinin kuzeyindeki terörist faaliyetleri sona erdirmedeki başarısızlığı ve Irak’ın kuzeyindeki bölgeyi kontrol eden yerel yönetimin siyasi irade yoksunluğuna işaret etmektedir. Türkiye gerekli tedbirlerin alınması için Irak’a yeterli zaman tanımıştır. Irak hükümeti gerekli tedbirleri almakta başarılı olmamıştır.Ülkenin kuzeyindeki yönetimin esasen bu yönde niyeti de yoktur. Bu yönetim dünya basının önünde kendini Türkiye’nin saldırısı altındaymış gibi göstermeye çalışmakta. PKK’yı terörist örgüt olarak nitelendirmekte kaçınmaktadır.Bu tür propagandaya kulak vermeyeceğinizi ve bu konudaki gelişmeleri aktardığımızda yukarda özelediğim bilgilere ve esasen uluslararası toplum ve çeşitli hükümetlerce terredütsüz kabul gören gerçeklere özel bir dikkat göstereceğinizi umuyorum
Hidayet Bayraktar
Müsteşar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder