15 Şubat 2008 Cuma

Makedonya Türkleri neden konuşmuyor?

Türklere saldırılıyor ancak Türkler susuyor. Bu tezi Utrinski Vesnik icra müdürü Erol Rizaov ortaya attı. Geçenlerde ben de bu tezin doğru olduğunu öğrendim.Üsküp’ü fetheden Yiğit Paşa soyundan olan Yaşar Bey Kumabaraci’nin evinin Arnavut Müzesine dönüştürülmesiyle ilgili MTV Türkçe Programı için bir haber hazırlamam gerekiyordu. Bu konuda Makedon ve Arnavut’ların görüşleri açıklanmıştı ve ben bir Türk aydınından görüş almak için çabaladım ama herkes konuşmaktan çekindi.Türk'lerin çoğu "Her şey bitmiştir.O ev artık satıldı.Yeni sahibi istediğini yapabilir" şeklinde bu olayı yorumladı.Ben de, tarihi eser söz konusu olduğu için yeni sahibi de istediğini yapamacağını hatırlattım. Konuşmacı bulamayınca Yaşar beyin evini çektim ve haberimi Türk’lerden açıklama almadan hazırladım Evi çok kötü durumda buldum. Devlet bunun tarihi bir eser olduğunu iddia ediyor ama yıllardır evin onarılmasında hiç bir şey yapmadı.Kültür Mirası Koruma İdaresi Müdürü Pasko Kuzman bu girişimin yasal olmadığını belirterek aslında bu evin onarılmasında Arnavutluk'tan uzmanların kullanmasından rahatsız oluyor. Pasko Kuzman Ustrumca’nın Orta Camii altında 20 yıldır süren kazılara destek veren , Ohri’nin Fatih Sultan Mehmed Camii’nin yıkılmasında katkıda bulunan ve Prilepe’nin Çarşı camiinin ibadet için kullanılmasına karşı gelen kişi olarak biliniyor. Yaşar beyin evini Arnavut Müzesi’ne dönüştürmek isteyen Çair Belediye Başkanı İzet Meciti Osmanlı esri olan bu evde Prizren ligi toplantısından bugüne kadar Makedonya Arnavutların tarihini sergilemek istiyor. Gelişmelere bakılırsa Kumbaracı ailesi evi sattı. İsviçre’de yaşayan yeni sahibi evi Çair Belediye’sine kiraladı. Devlet ise bu evin koruma altında olduğunu açıkladı. Olay bundan ibaret. Neden Türkler’in konuşmadığını anlamıyordum ama çekim sonrasında yaptığım bir komuşma, durumlara aydınlık getirdi. Üsküp’ün bir Türk Sivil Kurulışu’nda yüksek görevde bulunan bir kişi “Siz de Makedon tarafini tuttuyorsunuz. Neden bu konuyu daha önce işlemediniz. Bu ev şimdi satıldı ve sahibi onunla ne isterse yapabilir.Prizren ligi’nin bu evde toplantı yaptığını biliyor muydunuz?“.şeklinde bana sözlü sataşmada bulundu.Ben, burada Makedon veya Arnavut tarafını savunmak için olmadığımı ancak onun Arnavut tarafını savunduğunnun hemen belli olduğunu söyledim. Neyse bu konuşmadan sonra anladım Türkler konuşmaktan korkuyor çünkü Makedon ve Arnavut aydınların siyasi tartışmalarında görüş bildirdiklerinde bunun taraf tuttukları olarak anlaşabilir diye konuşmuyorlar. Çok saçma ama gerçek. Oysa her Türk’ün konuşma hakkı olmalı. Bence, söz ettiğim Türk sivil toplum temsilcisinin Arnavut tarafını savunmaya hakkı var.Makedon tarafını savunan veya orjinel bir görüş sergileyen Türk'lerin de böyle bir hakkı olmalı.Yeter ki açık bir şekilde bunu konuşsunlar, medyadan kaçmasınlar. Çaycılarda yapılan konuşmalardan söz etmiyorum. Konuşma görevi özelikle aydınlara düşer. Konuşamayanlar zaten aydın olamaz. Makedonya Türkleri’nden sadece Erol Rizaov açık bir şekilde konuştu. Bunun bir tarafın görüşü olduğunu iddia edenler varsa lütfen onlar da kendi görüşünü açıklasınlar. Köşe yazısında Erol Rizaov Yaşar bey’!in bir müzeye dönüştürülmesini bir skandal olarak nitelendirerek son 20 yıldır Türk’lere bir çok kez saldırı yapıldığıı belirtti. Rizaov Türk’lere yapılan saldırılar arasında, Üsküp’ün Türk Tiyatrosu, Kurşunlu Han, Makedonya Radyo Televizyonu Türkçe Programı , Taş Köprü ve Birlik Gazetesi’nin yer aldığını söyledi.Diğer Türk aydınların da bu konuda yorum yapma hakkı vardı ama bunu kullanmadılar.

Hiç yorum yok: