2 Aralık 2007 Pazar
Makedonya Türkleri’nin kırmızı çizgisi var mı?
Makedonya Radyo Televizyonu’nda Türkçe Progaramlarının var oluşunu önemli ölçüde etkileyecek kısıtlamalar, Kurşunlu Han’ın bir Katolik papazın ismini alması, Üsküp’ün Taş Köprüsümde halen yıkılan mihrabın yapılmaması ve hemen karşısında bu köprünün hiç bir zaman bir parçası olmayan Karpoş’a levha konulmasını tartışmadığımız bu zamanlarda Makedonya Türkleri’nin kırmızı çizgisi var mı? şeklindeki sorunun sorulması çok doğal.Yanıtı da çok basıt:Hayir, yok. Zaten böyle bir çizginin olduğu hiç kimseye bildirilmedi ki.Kırmızı çizginin olması için ilk önce onun belirlenmesi gerekiyor.Ülkeler arasında neden sınırlar çizilir?.Her ülke bu sınıra kadar benimdir der ve komşu ülkeye bu onun için kırmızı çizgi olduğunu bildirir. Kırmızı çizgi geçildiği zaman siyasi kriz çıkar ve devam ederse savaş olur. Makedonya Türkleri’nin kırmızı çizgilerine dönelim. Bu kırmızı çizgiler nasıl belirlenir?Kimse bunu yazar ve herkes buna katılır gibi durum söz konusu değil. Kırmızı çizgiler birlikte şefaf bir şekilde yazılır ve tarıışılır. Kabul gördüğü zaman kırmızı çizgi belgesi Makedonya Türkleri’nin ortak anlaşması olur.Belgede kırmızı çizginin aşıldığı zaman herkesın(siyasi partilerin, medyanın, sivil toplumun,aydınların ve vatandaşın) ne yapması gerektiği konusu açıklanır.Kırmızı çizginin yazılması için ilk önce 10 yıllık strateji hazırlanır.Stratejide Makedonya Türkleri’nin sayısı, eğtim düzeyi, ekonomik durumu,siyasi gücü ne olacağı konusunda tahminler yapılır ve iyimser yada kötümser senaryolar çizilir.Strateji aslında kırmızı çizgileri belirler.Örenğin 10 yıl sonra Makedonya Türkleri az sayıda olsa , siyasi gücü olmasa, aydınları ve zengin insanlara sahip olmasa o zaman kırmızı çizgileri de zayıf olur. Bundan dolayı strateji kırmızı çizgiyi belirleyen belgeden çok daha önemlidir hata kırmızı çizgiler stratejinin bir parçasıdır. Stratejide ne yer alır?. İlk önce mevcut durumlar tespit edilir.Eğtim alanında,Makedonya Türkleri’nin eğtim düzeyinin Romanlar’dan sonra en kötü durumda olduğu, Kadınların erkeklerden daha az eğitilmiş olduğu, Doğu Makedonya’da eğitim düzeyi en kötü durumda olduğu vurgulanır.Diğer büyük sorun olan göç konusunda son eğilimler belirlenir, sıcak noktalar bulunur,devam edip etmediği tespit edilir ve bunun nedenleri araştırılır.Makedonya Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerde ekonomik durumlar saptanılır ve nedenleri araştırılır.Makedonya Türkleri’nin kimliğiyle ilgili sorunları, Osmanlı eserlerin durumu, Türkçe sınıfların açılıp açılmaması, Türkçe ders kitapları, Türkçe’nn belediyelerdeki resmi kullanımı, kültürlel hakları, hakça temsil, MRT’deki Türkçe medyanın durumu, Türkçe özel medya,Üsküp Türk Tiyatrosu, Türklere ait garantili milletvekili koltukları ve diğer konular oluşturuyor.Siyasi partiler, sivil sektör ve aydınların(profesörler, sanatçılar, değişik alnlarda uzmanlar ve önde giden insanlar)durumların tespit edilmesi çok önemli çünkü onlar bu stratejiyi hazırlayacak ve uygulanmasından en sorumlu olacaklar.Bu aslında sık sık kullandığımız birlik konusundur. Bizde birlik her zaman siyasi partilerin yada sivil toplumun birleşmesi olarak kullanılmıştır.Zaman bunun imkansız olduğunu göstermiştir çünkü birleştirici platform olmamıştır. Siyasi partiler yada sivil toplum hiç bir zaman global bir dünyada tam tamına birleşmez .Önemli olan aralarındaki işbirliğdir. İktidarda yada muhalefette siyasi partiler olacaktır çünkü tek değişmeyen bir unsur menfaatttır.Bu o kadar da kötü bir şey değildir. Yaşadığımz bu toplumda gelişmenin en güçlü motoru menfaattır.. Herkes zengin ve başarılı olmak ister. Önceden kimin başarılı yada zengin olacağını belirleyecek kurum yoktur. Bunu yarışma belirler. Yarışmayı yok edersen gelişme de yok.Önemli olan bu menfaatları bilmek ve ortak bir strateji üzerinde işbirliği sağlamaktir.Durumların tespit etmekten sonra durumların böyle devam ederse nereye ulaşacağımızı belirlemektir. Bu durumları öğrendiğimiz zaman ne yapılması gerekenler tespit edilecek ve kimin hangi önlemlerden sorunmlu olacağı konusu ayrıntılara kadar saptanacak.Bu önlemlerin tümünün gerçekleştiği takdirde Makedonya Türkleri’nin 10 yıl sonraki durumu tekrar gözden geçirilecek ve iyimser ve kötümser olan iki senaryo hazırlanacak.(üç yada dört senaryo da olabilir çinkü durumlar her zaman planlandığı gibi gitmez.).Bu senaryonun hazırlanmasında Makedonay’nın NATO ve Avrupa Birliği yolundaki tahminlerin yada bölgedeki durumlar da önemli etken olarak sayılması gerekecek. Makedonya dünya gelişmelerinden etkillenmeyen bir ülke değildir.Zaten öyle bir ülke de yok dünyada. Stratejinin uygulanmasında hata hazırlanmasında mali kaynak en büyük sorun olacak.Böyle bir stratejinin hazırlanması ve uygulanması nekadara mal olacağının iyi tespit edilmesi gerekiyor.Bu kaynakların bir kısmı devlet bütçesinden bulunabilir.Bu ülkede vergi ödeyenlerin karşılığını alması en doğal doğal haktır..Bu konuda en önemli rol Türk Siyasi partiler oynayacak, hata bu konuda da ortak hareket etmesi gerekecek.Paraların diğer kısmını ise iyi hazırlanmış projelerle AB, Türkiye, diğer ülkelerin temsilcilikleri veya yabancı sivil toplum kuruluşlarından bulunabilir.Bu konuda ise sivil toplumun proje hazırlamakta usta olması gerekecek. Stratejinin ve kırmızı çizginin belirlendiği zaman kamu oyuna sunulması gerekecek. Aleni tartışmadan sonra tekrar gözden geçirilecek ve resmi nitelik taşıyan bir belge olacak. Bu belge tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşun imzalanmasına sunulacak. Bu belgeyi imzalnmayan siyasi parti yada derneklerin duşman muamelesi görmemesi gerekiyor. Strateji gönüllü desteklenecek bir demokratik belge olması şart. Zorlama olduğu zaman çok kötü sonuçlar verebilir.Belgenin kamu oyuna sunulmasında sonra stratejinin uygulanmasından sorumlu bir heyet kurulması gerekiyor.Belgenin uygulanmasında da zorlamaların olmaması gerekiyor sadece şefaf bir şekilde çalışılması yeterli olacak. Bu birliği sağlayan belgelerden en çok korktuğum bir konu varsa bu stratejinin farklı fikirlere yada aydınlara karşı kullanılmasıdır.Böyle bir durum olsa Özgür Medya bu tür belgelere yada birlik berabirlik çağırılarına karşı olacak. Strateji Türkler’e karşı kullanmak için değil tam aksine Türkleri desteklemek için kulanılması gerekiyor..Şefaf bir şekilde çalışırsa ve kamu oyunda yeterli bir şekilde tartışılırsa Makedonya Türkleri’nin belli bir stratejisinin olduğunu ve kırmızı çizgilerinin aşılmasına izin vermeyeceğini herkes tarafından bilinecek.Kırmızı çizgilerin aşıldığı zaman Türkleri’nin ne yapacağı da bildirilecek. Bu konuyu hem devlet hem de yabancı kuruluşların temsilcileri bilecek.Bir düşünün Makedonya Türkleri PKK terörünü lanetlemek için Üsküp meydanında büyük sayıda toplandı.Bu çok iyi çünkü terör zaten kırmızı çizginin aşılması anlamına geliyor.Ancak ülkemizde Makedonya Türkleri’nin kaç kez kırmızı çizgisi aşıldı ve sert bir tepki olmadı.Manastır ve Prilepe’de Osmanlı kulelerine haç taktılar, bu kentlerde ayrıca camiler müze olark kullanılıyor yada defileler yapılıyor, Ustrumca’da 20 yıl cami altında kazılar yapılıyor, Birlik kapandı ve hatırlatılacak diğer bir çok konu var. Bence bu durumlar stratejinin olmamayışından kaynaklanıyordu. Bu global dünyada 10- 20 yıl önünü görmeyen bir millet büyük sorunlarla karşılaşıyor ve olan bitenlerin hep bir adım arakasında kalıyor.Bu yazıyı Özgür Medya’da böyle bir girişimin olduğu konusunda bir belgenin kalması için yazdım. Hiç kimseye akıl vermeye niyetim yoktu. Bu yazı zaten stratejik bir belge değildir. Bu yazıyla sadece Makedonya Türkleri’nin stratejiye ihtiyacı olduğu konusunda tartışmalrın açılmasını amaçlıyordum.Avrupa Birliği Romanlara 10 yıllık strateji hazırladı ve bütçesinden para ayırdı.Neden Makedonya Türkleri başkalardan hediye almadan böyle bir strateji hazırlmasın?Ben bir neden görümüyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder