22 Mayıs 2010 Cumartesi

Gotse Delçev ve Dame Gruev heykeleri hakimiyet gösterisi mi?


Makedonya kamuoyunda büyük polemikler yol açan Üsküp 2014 projesi çerçevesinde 2 Mayıs'ta gece yarısından sonra Osmanlı devletine karşı savaşan Makedon devrimcileri Gotse Delçev ve Dame Gruev'in 5 metrelik heykelleri dikildi. Bu heykelerle Üsküp'ün simgesi Taşköprü şimdi farklı bir görünüme kavuştu daha doğrusu arka plana atıldı. Taşköprü'nün yanında daha iki yaya köprüsünün yapılması ve diğer tarafında 5 metrelik iki heykelin daha dikilmesinin öngörüldüğü bilinirse Üsküp'ün simgesinden söz etmek mümkün mü? Bir kentin smigesi olan bir yapıya böyle mi saygı gösterilir? Öte yandan Taşköprü'nün tarihi konusunda da farklı görüşler mevcut. Makedonyalı tarihçilerin bir kısmı Bizans veya Duşan köprüsünden söz ederken Türkiye kaynaklarında yer alan veya Türk sanat tarihçilerinin ileri sürdüğü verilere göre, köprü 15.yy’da daha Sultan II Murat zamanında inşa edilmeye başlayıp Sultan II Mehmet döneminde tamamlanmıştır.Üsküp 2014 projesi tek etnikli ve tek dinli bir proje olarak Makedonya'daki Arnavut ve Türk siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşları tarafından sert bir dille eleştirilmişti. Bu projeyi destekleyen iktidarın en büyük partisi VMRO DPMNE bu eleştirilerden sonra bu projeye diğer etnik etnik toplulukları için tarihi önem taşıyan bazı ünlü kişilerin heykellerini de dahil etmeye hazır olduğunu açıkladı. Öte yandan Üsküp meydanında kilisenin yapılması için yer verimesine rağmen 1925 yılında Sırp yönetimi tarafından yıkılan Burmalı Camii'nin yeniden inşaa edilmesinin öngörülmemesi Makedonya Müslümanlarını kızdırdı. Kriz döneminde heykellere para harcamyı israf oduğunu açıkayan ana muhalefet partisi Sosyal Demokrat Birliği ise heykellerin gecenin köründe dikilmesi korkaklık olarak değrelendirdi. Sadece bu iki heykelin dökümü için 850,000 avro harcandığı açıklanıyor. Muhalefet Üsküp 2014 projesi için 200 milyon avro harcanacağını iddia ediyor. Makedonyalı heykeltraş Jarko Başeski'nin yaptığı Gotse Delçev ve Dame Gruev'in atlı heykellerinin ilginç tarafı ise 1937 yılında Hırvat heykeltraş Antun Augustinçiç'in yaptığı Kral Petar ve Kral Aleksandar'ın atlı heykellerin bulunduğu aynı yerde olmasıdır.Kral Petar ve Kral Aleksandar heykelleri 2. Dünya Savaşı esnasında yıkıldı.Heykellerin dikildiği dönemde Makedonya Sırbistan'ın hakimiyeti altındaydı ve Sırbistan kendi hakimiyetini göstermek için Vardar'ın sağ yakasında hemen Taşköprü'nün girişinde bu heykelleri dikmiş, daha önce de 1925 yılında hemen yanındaki Burmalı Camii yıkmış ve yerinde Ordu Evi'ni inşaa etmişti.Tarih tekerrür mü ediyor?Bu kez kimin hakimiyeti söz konusu?




















Hiç yorum yok: